TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİNİN AKADEMİK YILI AÇILIŞINDA KONUŞTU

TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİNİN AKADEMİK YILI AÇILIŞINDA KONUŞTU
21 Ekim 2024

Meclis Başkanı Kurtulmuş, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı açılışı dolayısıyla üniversitenin Atatürk Kongre Merkezi Yörük Ali Efe Salonu'nda düzenlenen programda yaptığı konuşmada, yeni akademik yılın, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi için başarılı geçmesini diledi.

Kurtulmuş, Aydın'da olmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, "İsmini Türk demokrasi tarihine altın harflerle yazdırmış olan merhum şehit başbakan Adnan Menderes'in aziz hatırasının gölgesinde, önemli bir toplantıya iştirak etmekten büyük bir memnuniyet ve büyük bir sorumluluk taşıdığımı ifade etmek isterim." diye konuştu.

Adnan Menderes'in ülkenin kalkınması için yaptığı çalışmalarıyla milletin gönlünü aldığını dile getiren Kurtulmuş, Menderes'in, verdiği demokrasi mücadelesiyle ismini altın harflerle Türk tarihinde yazdırdığını kaydetti.

Türkiye'de verilen demokrasi mücadelesine sonuna kadar sahip çıkacaklarını belirten Kurtulmuş, "Ben de oturduğum koltuğun arkasında ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir’ yazan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Başkanı olarak; her hal ve şart altında, Türkiye'de verilen demokrasi mücadelesine sonuna kadar sahip çıkacağımıza, milletin sözünden başka hiçbir söze eyvallah etmeyeceğimize ve Türkiye'nin sağlam bir demokrasi içerisinde yoluna devam etmesi gerektiğine her zamandan daha çok bağlı bir şekilde yürüyeceğiz." ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, en temel vazifelerinden birisinin de ülkenin, milletle beraber bölünmez bir bütün olarak daha ileriye gitmesi için mücadele etmek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Türk vatanının, Türkiye Cumhuriyeti devletinin dünyadaki en güçlü ülkelerden birisi olması için, elimizdeki bütün imkanlarla mücadele etmek herhalde hepimizin vazifesidir. Hangi yerde olursak olalım, hangi görevi yapıyor olursak olalım, ister öğretim üyesi, ister siyasetçi, ister öğrenci, ister iş insanı, ister çiftçi, ister sanatçı, ne olursak olalım her birimiz yaptığımız işi en iyi şekilde yapacağız ve inşallah Türkiye'yi özellikle Türkiye'nin yüzyılı olmasını arzu ettiğimiz Cumhuriyetimizin ikinci asrında daha da yukarıya çıkaracağız.

Bilimde, sanatta, kültürde, sporda, üretimde, teknolojide şimdi olduğunuz yerden çok daha ileriye gideceğiz. Bunun için bu mücadelenin önemli merkezlerinden birisi olan, Adnan Menderes rahmetlinin de önüne koymuş olduğu güçlü ve büyük Türkiye hedefinin en önemli unsurlarından birisi olan, üniversitelerimizin de çok daha ileriye gitmesi için her birimiz canla başla durmadan çalışacağız."

Türkiye’deki üniversitelerin geldiği noktaya işaret eden Kurtulmuş, ülkede vakıf üniversiteleriyle birlikte 209 üniversitenin bulunduğunu ve 7,5 milyon öğrencinin üniversitelerde eğitim gördüğünü belirtti.

Esas hedefin, üniversitelerin dünya üniversiteleriyle rekabet edebilecek bir noktaya gelmesi olduğunu belirten Kurtulmuş, bunun için üniversitelerin kendi aralarındaki rekabeti çok daha güçlü bir şekilde sürdürmesi gerektiğini söyledi.

- "Bilimin hikmet ve irfanla yoğurulması gerekiyor"

Akademik yıl açılış töreninin de bir ders olduğunu belirten Kurtulmuş, insanlık tarihinde bilginin en hızlı ve en çok üretildiği dönemlerden geçildiğine dikkat çekti.

Kurtulmuş, bu durumun insanlık için önemli bir başarı olduğunu belirterek, "Bilginin bu kadar çok üretilmesine rağmen, ne yazık ki aynı şekilde insanlığın hayrına kullanıldığını söylemek mümkün değildir." dedi.

Güçlü bir bilim döneminin yaşanmasına rağmen, bilimin insanlara huzur, saadet, mutluluk ve güçlü bir dayanışmayı sağlamadığını ifade eden Kurtulmuş, bilimin irfan ve hikmetle donatılarak gençlere öğretilmesi gerektiğini vurguladı.

İleri teknolojilerin insanlığın hayrına değil, insanlığı yok etmek için kullanıldığını dile getiren Kurtulmuş, "En son İsrail'in Lübnan'da kullandığı, yani her birimizin elinde olacak çağrı cihazları ve telefonları üretmiş, onları bir silah gibi kullanarak, insanlığı yok edecek teknolojiyi üretmişler, buna başarı diyebilir miyiz? Buna insanlığın gerçekten kazanımı olarak bakabilir miyiz?" diye konuştu.

Kurtulmuş, yüksek teknolojilerin üretilmesiyle, ekonomik eşitsizlikler arasında da önemli bir paralellik bulunduğunu yapılan çalışmaların ortaya koyduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin bu yıl ekonomide Nobel ödülü alan çok başarılı bilim insanlarından Daron Acemoğlu'nu tebrik ediyorum. Özellikle bu konudaki görüşlerinden birkaç cümleyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Acemoğlu haklı olarak, teknolojik gelişmelerin ve inovasyonun insanlara büyük bir kazanım elde ettiğini ama aynı zamanda da insanlar arasında büyük bir uçurum ortaya çıkardı. Bu durum, büyük bir uçurum ortaya çıkardı. Bazılarının bütün bu yüksek teknolojinin imkanlarından alabildiğince yararlanırken diğerlerinin hiçbir şekilde bundan istifade edemediğini, bunun da gelir dağılımında büyük bir eşitsizlik ortaya çıkardığımızı söylüyor, haklı söylüyor."

TBMM Başkanı Kurtulmuş, günümüzde karşılaşılan en önemli meselelerden birinin de “teknolojik zalimlik” olduğunu vurguladı.

Dünyanın her yerinde teknolojik gücü elinde bulunduranların, teknolojik gelişmeleri gayri insani, gayri ahlaki bir şekilde kullandığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bir yılı aşkın bir süredir Filistin topraklarında İsrail yayılmacı, saldırgan politikalarının sonucu dünyayı bu yeni kavramla (teknolojik zalimlik) karşı karşıya getirdiğinin farkındayız. Sadece klasik bombalarla değil, fevkalade komplike bombalarla ve imha silahlarıyla hem masum insanları imha ettikleri hem de bireysel suikastlarla dünyaya gözdağı verdikleri ve böylece arz-ı mevud dedikleri kendilerince inançlarının gereği olarak, Nil'den Fırat'a kadar bir coğrafyada kendi hakimiyetlerini tesis etmek için yüksek teknolojiyi en acımasız şekilde kullanmanın da mübah olduğu bir dönemi bize göstermiş oluyorlar."

Kurtulmuş, teknolojik zalimliğe en çok bilim insanlarının karşı çıkması gerektiğini belirtti.

- Yeni bir sisteme ihtiyaç var

Teknolojik zalimliğe dünyadaki uluslararası sistemlerin de sessiz kaldığına dikkat çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda sürdürülebilir, yönetilebilir, kapsayıcı hiçbir küresel kurumun kalmadığını bir siyasetçi, bir bilim insanı olarak üzülerek söylüyorum. Ne BM ne Güvenlik Konseyi ne Uluslararası Adalet Divan'ı ne herhangi bir başka kurumun maalesef dünyada sürdürülebilir, kapsayıcı, yönetilebilir bir tarzı, şekli kalmamıştır. Çünkü dünyada egemen olanlar, egemenliklerinin temelinde de büyük oranda bilimsel başarıları koyan ülkeler, ne yazık ki dünyanın bu küresel kurumlarının da çalışmalarına müsaade etmiyorlar.

Dünyada 150'ye yakın ülke, İsrail'in bu zalimliği karşısında defalarca ‘dur’ demesine rağmen ABD istemediği için bu canavar durdurulamıyor. Uluslararası Adalet Divanı ‘dur’ demenin ötesinde şu şu konulara mutlaka riayet et, acil ateşkes sağla ve işgalden vazgeç demesine rağmen uygulanamıyor. Çünkü bu kurumların hepsi bilimsel başarıların üzerinde yükselmiş birtakım küresel güç merkezleri tarafından baskı altında tutuluyor."

Kurtulmuş, Daron Acemoğlu'nun “Uluslararası alanda dünyada sürdürülebilir, kapsayıcı, kuşatıcı yeni kurumlara ihtiyaç vardır” görüşünü de aktararak, "Dünyada yeni bir küresel siyasal mimariye ihtiyaç var, dünyada yeni bir küresel finansal mimariye ihtiyaç var. Yani her platformda söylediğimiz, ‘Dünya beşten büyüktür’ sözü, sadece beş ülkenin değil, dünyadaki bütün devletlerin sözünün geçerli olduğu bir sisteme ihtiyaç var." dedi.

Bilimsel çalışmaların hikmetle ve irfanla yoğrulması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, sadece diploma sahibi olmanın cehaleti önleyen bir mesele olmadığını belirtti.

Kurtulmuş, dünyadaki büyük suçların arkasında da çok iyi okumuş insanların bulunduğunu, Hitlerin ordusundaki en önemli adamların büyük bilimsel gelişmeleri arkasına aldığını, aynı şekilde İsrail’in de çok iyi okumuş diploma sahibi kişileri arkasına aldığını söyleyerek, “En son işte Türkiye’de Yenidoğan Çetesi diye bir çeteyle uğraşıyoruz. Adamların hepsine bakın, hepsi iyi yerlerde okumuş, diploma almış adamlar ama bu kadar açık insanlık suçu işleyebilecek kadar insanlıktan da nasibini almamış insanlar. Demek ki biz bu insanlara diplomalarının yanında, yani kuru bilginin yanında hikmeti de irfanı da öğretmek zorundayız.” diye konuştu.

Aydın Valisi Yakup Canbolat ve Rektör Prof. Dr. Bülent Kent konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından Kent, Kurtulmuş'a hediye takdim etti.