TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ: "BENİM GÖRDÜĞÜM, MECLİSTE SİYASİ PARTİLERLE YÜRÜTTÜĞÜM GÖRÜŞMELERDEN ALDIĞIM İNTİBA, BUNUN (YENİ ANAYASA) YAPILABİLECEĞİ YÖNÜNDEDİR"
![TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ: "BENİM GÖRDÜĞÜM, MECLİSTE SİYASİ PARTİLERLE YÜRÜTTÜĞÜM GÖRÜŞMELERDEN ALDIĞIM İNTİBA, BUNUN (YENİ ANAYASA) YAPILABİLECEĞİ YÖNÜNDEDİR"](https://i.numankurtulmus.com/2/750/420/storage/old/tbmm/a15f6c70-d3e8-4e68-b359-fe901a3b9c98.jpg)
TBMM Başkanı Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Meclis Başkanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
28. Dönem milletvekillerinin Cumhuriyet'in ikinci asrına dönük yeni bir anayasa düzenlemesi yapmasının boynunun borcu olduğunu ve tarihi bir sorumluluğu bulunduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye'de hangi mesele tartışılırsa tartışılsın arkasında anayasayı ilgilendiren bir konunun bulunduğunu söyledi.
Kurtulmuş, "TBMM'deki bütün siyasi partilerden beklentim şudur. Şahıs olarak, TBMM Başkanı olarak söylüyorum. Hiçbir ön yargı, hiçbir art niyet olmaksızın sepetlerimizdeki bütün bilgileri ortaya koyarak iyi niyetle ve doğru bir zeminde, yani parlamento zeminini esas alarak, 85 milyonu ilgilendiren, çok kuvvetli, çok güçlü bir anayasa yapım sürecini bu Meclisin yürütebileceği, böyle bir birikime sahip olduğu, böylesi bir siyasi tecrübeye sahip olduğu kanaatindeyim."
Anayasaların partilerin ya da partiler grubunun teklifi değil milletin teklifi olabileceğini vurgulayan Kurtulmuş, hazırlanacak anayasanın en geniş kabulle çıkması için herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getireceği kanaatinde olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, hiçbir metnin yüzde yüz mutabakat sağlamasının mümkün olmayabileceğini dile getirerek, "Dolayısıyla biz mutabakat sağladığımız konularda ilerleyerek yeni bir anayasa, güçlü bir anayasa yapma meselesine bu Meclis olarak değinebiliriz. Benim gördüğüm, Mecliste siyasi partilerle yürüttüğüm görüşmeler, müzakereler, resmi, gayri resmi görüşmelerden aldığım intiba, bunun yapılabileceği yönündedir. Böyle bir iyi niyetin olduğunu, talebin ve ihtiyacın olduğunu görüyorum." diye konuştu.
Samimi bir müzakere sürecinin kurulmasının sonuç almaya yeterli olacağını düşündüğünü anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Burada kategorik olarak kabul etmeyeceğimiz bir şeyin altını çizmek isterim. 'Bu Meclis anayasa yapmaya muktedir değildir' şeklindeki bir anlayışın tamamıyla antidemokratik olduğunun altını çizerim. Türkiye Cumhuriyeti'nin 28. Dönemi'ni oluşturan TBMM, aynen kendisinden önceki dönemler gibi yeni bir anayasa yapmaya da anayasada bazı değişiklikler yapmaya da muktedirdir, millet tarafından yetkilendirilmiştir. Ama 'Bu Meclis bir kurucu Meclis değildir. Bu Meclisten anayasa çıkmaz' gibi bir tartışmanın konusu, aslında 'Bu memlekette anayasa askerin dipçiğiyle yapılır' ile aynı manaya gelen, antidemokratik bir anlayışın sonucudur."
Kurtulmuş, Türkiye'nin, özellikle bölgesindeki ve dünyadaki gelişmeler çerçevesinde kendi toplumsal bütünlüğünü sağlayıp, toplumsal değerler etrafında bütünleşmesi mecburiyetinde olduğunu kaydetti.
- Cumhuriyet vurgusu
Tarihçilerin "bereketli hilal" dediği bu coğrafyanın yeniden bir ateş çemberine döndürülmesi çabalarını iyi okumak gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka şansımız yoktur. Siyasi görüşümüz, dünya görüşümüz ne olursa olsun, hangi öncelikleri Türkiye'nin geleceği için kendinizce öncelik olarak kabul ediyorsak edelim, sonuçta bu memlekette 85 milyon olarak bir ve beraber olacağız ve hep beraber ayaklarımızı sağlam bir şekilde yere basacağız. Türkiye'nin iç çatışmaları içerisinde emperyal hedefleri için kendisine birtakım kapıları aralamak isteyen çok sayıda gücün olduğundan herhalde hepimiz haberdarız. Dolayısıyla temel meselelerimizde birleşerek, bütünleşerek, temel değerlerimiz etrafında topyekun bir araya gelmek mecburiyetindeyiz. Bunlardan bir tanesi Cumhuriyet değerleridir.
Cumhuriyet kimsenin babasının malı değildir. Cumhuriyet değerleri kimseye de kendi ailesinden miras kalmamıştır. Cumhuriyet değerleri 85 milyon vatandaşımızın özümsediği, benimsediği ve herkesin sahibi olmak durumunda olduğu ortak değerlerdir. Dolayısıyla Cumhuriyet değerlerinin üzerinden bir siyasal ayrışmayı fevkalade yanlış ve sakıncalı buluyorum. Cumhuriyete, cumhuriyetin bize sağlamış olduğu demokrasi, fikir özgürlükleri, insan hakları, ilerleme, kalkınma gibi birtakım hususlara hep beraber sahip çıkmamız herhalde Türkiye için en önemli hassasiyetlerimizden birisi olmalıdır. Hele hele Cumhuriyet değerleriyle, bu milletin büyük çoğunluğunun sahip olduğu inanç değerleri arasında sanki bir ayrılık ve aykırılık varmış gibi ortaya koymak, bu millete yapılacak en büyük kötülüktür. Bu millet, bu anlamda hem inanç ve medeniyet değerlerine hem milli değerlerine sahip çıkmış hem de cumhuriyet değerlerini sonuna kadar saygı duyarak sahiplenmeyi başarabilmiştir."
Aynı ismi taşıdığı dedesi Numan Kurtulmuş'un, İstiklal Harbi'nde gazi olan kahraman bir Osmanlı subayı olduğunu anlatan TBMM Başkanı Kurtulmuş, dedesinin Cumhuriyet tarihinde Latin alfabesiyle yazılmış ilk ilmihal kitaplarından birini de hazırladığını dile getirdi. Kurtulmuş, "Şimdi siz merhum Numan Kurtulmuş'un hayatını hangi değerler üzerinden tanımlayacaksınız? Bu tartışma yanlış, sakat ve millete karşı yapılan büyük bir kötülüktür. Kimse Cumhuriyetin sahibi olmaya kalkmasın, kimse de bu milletin milli manevi değerlerinin kendi tekelinde olduğunu zannetmesin." dedi.
"Etnik, kültürel, mezhep, meşrep farklılıklarıyla beraber bir bütünlük oluşturmak mecburiyetindeyiz" diyen Kurtulmuş, "Hatta biraz daha iddialı bir şey söylemek istiyorum. Bu coğrafyanın selameti, sadece Türk toplumunun, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kendi aralarındaki sağlam toplumsal yapısı değil, bu sağlam toplumsal yapı üzerinden bölge ülkelerine de örnek teşkil edilecek bir dostluk, barış ve kardeşlik iklimini oluşturmaktan geçiyor. Onun için üzerimize çok büyük sorumluluklar düştüğünün farkında olmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Bölgesel çatışmaların her birisinin "küresel yeni çatışma alanlarını oluşturabilme potansiyeline sahip" olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Birinci ve ikinci dünya savaşları önce askeri savaşlar olarak başladı. Arkasından ekonomik ve siyasi savaşlar olarak devam etti. İkinci Dünya Savaşı fiilen bitti ama arkasından bir 45 yıl soğuk savaş şeklinde devam etti." diye konuştu.
-“Türkiye, uyanık ve güçlü olmak zorunda”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Kaygıyla takip ediyoruz ki dünyadaki yeni küresel gerilim, önce vekalet savaşları, yani ellerine silah tutuşturulan terör örgütleri üzerinden bölgenin yeniden dizayn edilmesi, aynı şekilde ekonomik savaşlarla bu bölgenin, bölgelerin, dünyanın allak bullak edilmesi, ticaret savaşlarının olması, şimdi korkarız ki üçüncü adıma geçirmiştir, o da fiilen askeri savaşlar dönemidir." diye konuştu.
Türkiye'nin uyanık ve güçlü olmak zorunda olduğunu ve 85 milyonun hep beraber kenetlenmekten başka şansının olmadığını söyleyen Kurtulmuş, Türkiye'nin güçlü bir şekilde ikinci yüzyılını gerçekleştireceğini ümit ettiğini söyledi.
Milli ve siyasi sorumlulukları ciddiye almak ve hiçbir günü boş geçirmemekle sorumlu olduklarını ifade eden Kurtulmuş, "Sözü güçlü, gücü tesirli bir 'Türkiye Yüzyılı' olarak ifade ettiğimiz cumhuriyetin ikinci asrından sonra öyle bir Türkiye gelsin ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin Büyük Millet Meclisi'nde ya da kurumlarında görev yapan insanlar, 'Allah'a çok şükür bize, büyüklerimiz çok güçlü bir Türkiye'yi bıraktı, sözü dünyada kanun yerine geçen bir Türkiye'yi kurmak da bize nasip oldu' desinler." ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, demokratikleştirme mücadelesini sonuna kadar sürdürerek çok daha güçlü bir Türkiye'yi hep beraber kuracaklarını belirtti.
- "'Siyasal etik komisyonu' teklifi gündeme getirilebilir"
Milletvekillerinin yerleşke içerisindeki otopark sorununa ilişkin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, yapılması planlanan kütüphane, sergi ve salonundan oluşan yeni binada mevcut otoparkla da birleşecek şekilde bir kapalı otopark yapmayı planladıklarını söyledi.
Kanun tekliflerindeki değişiklik oranlarına ilişkin de bilgi veren Kurtulmuş, "60 birleşimde 953 madde üzerinde 217 değişiklik yapılmış. Yani aşağı yukarı 4 tekliften bir tanesinin değiştirildiğini görüyoruz." dedi.
Milletvekillerinin, bütün komisyonlara ayrım yapılmadan ilgili bakanların gelerek çalışmaları takip etmesi ve sorulara cevap vermesi talebine katıldığını ifade eden Kurtulmuş, bu çalışmalar sonunda komisyona gelen teklifle ilgili raporların da hazırlanabileceğini söyledi.
Komisyonlardaki konuşmaların TBMM TV tarafından, komisyon üyelerine belli süreler, komisyon üyesi olmayanlara az süreler olmak üzere yayınlanmasını ve yasa teklifi ile ilgili bütün görüşmelerin komisyonlarda tamamlanmasını öneren Kurtulmuş, "İhtisas komisyonları daha güçlü şekilde çalıştırılsın. Komisyonda yeni komisyonlar da kuralım. Mesela 'siyasal etik komisyonu' teklifi gündeme getirilebilir." diye konuştu.
- "Komisyonlar da değiştirilebilir"
Komisyonların da değiştirilebileceğini kaydeden Kurtulmuş, komisyonlardaki tartışmalar yapıldıktan sonra TBMM'de konunun daha hızlı bir şekilde görüşülebileceğini söyledi.
Hazırlanacak yeni İçtüzükte "torba kanun" konusunu önleyecek bir mekanizma kurulabileceğini dile getiren Kurtulmuş, "Bunun bir şekilde yeni İçtüzükle birlikte giderilebileceğine inanıyorum." dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, milletvekili danışmanlarının ve siyasi parti gruplarında danışman, büro görevlisi kadrosunda bulunan personelin maaş ve özlük haklarıyla ilgili soruya ilişkin, "Bu kadar üzerinde ittifak olunan bir meseleyse, ben de Meclis Başkanı olarak bu konuyu bir vazife olarak telakki ediyorum." dedi.
- Anayasa Mahkemesi'nin "Can Atalay" kararı
Can Atalay konusunda TBMM'nin tavrının açık olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, milletvekillerinin ant içme gününde Can Atalay'ın ismi okunarak milletvekili listesinde olduğunun TBMM kayıtlarına geçirildiğini, ardından özlük haklarının verildiğini, komisyonlardaki bağımsız milletvekillerine düşen haklar çerçevesinde İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olarak seçildiğini anlattı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş şöyle devam etti:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kendisini mahkeme yerine koyup Can Atalay'ın kararıyla ilgili bir mahkeme kararı çıkartması herhalde düşünülemez, böyle bir şey beklenemez. Meclis Başkanı olarak şunu yaptım. Daha önce yaşanan durumlarla karşılaşmamak için 28 Eylül 2023'te Yargıtay kararı onadı ve bu karar hemen bir gün sonra TBMM'ye gönderildi. Ben bugüne kadar bu kararı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden Genel Kurul'a sevk etmedim. Anayasa Mahkemesi'nin kararı ortadadır. Anayasa Mahkemesi kararından sonra herhalde ilgili mahkeme de kararını verecek ve Meclis de gereğini yerine getirecektir."
- "Milletvekili danışmanlarından 200 kişi, Meclis'te danışman olarak işe alınmadı"
Kurtulmuş, Mecliste, kadrolu, sözleşmeli, sürekli işçi, sözleşmeli bilişim personeli, milletvekili danışmanı, koruma personeli; grup, divan, komisyon ve diğer birimlerde toplam 7 bin 308 kişinin çalıştığını bildirdi.
Kurtulmuş, iddiaların aksine, milletvekili danışmanlarından 200 kişinin, Meclis'te danışman olarak işe alınmadığını söyledi.
- 250 kişi mülakat olmadan noter huzurunda çekilecek kurayla işe yerleşecek
Meclis'te işçi olarak çalışanların maaşlarında sendikalarının talep ettiğinin bile üstünde maaşlarda iyileştirme yapıldığını anlatan Kurtulmuş, "Destek hizmetlerinde işçi statüsünde çalıştırılmak üzere 250 kişi alınacaktır. Bununla ilgili de ilana çıkılacak. İlana çıkıp yıl sonuna kadar bu sürecin bitirileceğini ümit ediyorum." dedi.
Kurtulmuş, bu 250 kişinin mülakat olmadan noter huzurunda çekilecek kurayla işe yerleştirileceğini bildirdi.
TBMM Başkanlığına gelen soru önergelerini hemen ilgili bakanlıklara gönderdiklerini kaydeden Kurtulmuş, bazen 10 binlerle ifade edilen sorular olduğunu ama bu soruların cevaplanması konusunda bakanlıkları sıkıştırdıklarını söyledi.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada TBMM, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay’ın 2024 yılı bütçeleri kabul edildi.