TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, MIKTA 9. PARLAMENTO BAŞKANLARI TOPLANTISI'NDA KONUŞTU
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Endonezya Temsilciler Meclisinin ev sahipliğinde başkent Cakarta'da düzenlenen Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye ve Avustralya'nın oluşturduğu MIKTA'nın 9. Parlamento Başkanları Toplantısı'nın, "Küresel Yönetişim Mercek Altında: Parlamento Nasıl Hareket Etmeli?" başlıklı ilk oturumunda konuştu.
Dünyanın en yoğun ekonomik, sosyal, siyasi krizleri yaşadığı bir dönemden geçtiğini anlatan Kurtulmuş, başta çevre kirliliği, iklim değişikliği, çatışmalar, işgal, iç çatışmalar, göç dalgaları, enerji krizleri, gıda ve su krizleri olmak üzere farklı birçok krizle eş zamanlı olarak karşı karşıya olunduğunu söyledi.
Kurtulmuş, bu krizlerin artırdığı rekabet ortamının, dünyayı uzun yıllardır yaşamadığı kadar büyük bir türbülansın içerisine soktuğunu dile getirerek, "Buna paralel olarak ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi gibi yeni sosyal virüslerin de başta Batı dünyası olmak üzere dünyayı etkisi altına aldığı aşikardır." şeklinde konuştu.
- "Düzensiz göç Akdeniz'i mülteci mezarlığına dönüştürdü"
Bugün dünyada en temel çelişkilerden birinin, zengin kuzeylilerle, dünyanın güneyinde yaşayan ve gettolarına hapsedilmiş fakir, yoksul büyük halk kitleleri olduğunu dile getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Düzensiz göçün bu anlamda bir büyük insani yanıt beklediği aşikardır. Bizim bölgemizden bir örnek verecek olursak Akdeniz'i bir mülteci mezarlığına dönüştürdüğü aşikardır. Ayrıca bu göç dalgalarıyla birlikte göçmenlerin gittiği ülkelerde çok huzurlu bir ortam da bulamadıkları hepimizin malumudur. Irkçılık, ayrımcılık, ötekileştirme ile birlikte göçmenler de gittikleri yerlerde geldikleri ülkelerden daha zor şartlar içerisinde hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Ayrıca ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının özellikle Batı ülkelerinde makul ve mutedil ana akım siyasetleri de zehirlediği ve bu anlamda da makul siyasi, demokratik siyasi zeminlerin de çürümeye başladığını görüyoruz."
- “Barışı ve hakkaniyeti esas alan yeni bir sistem oluşturmak mecburiyetindeyiz”
Dünyadaki ısınmanın sadece iklimdeki değişikliklerden ibaret olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Dünya her alanda fevkalade ciddi şekilde ısınmaktadır. Uzmanlara göre İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana dünyada en fazla çatışma ve en fazla silahlı rekabetin yaşandığı, silahlı çatışmaların yaşandığı bir dönemi yaşıyoruz. Silah harcamalarına ayrılan payın giderek dünyanın her ülkesinde arttığı ve bütçeden ayrılan payların, insanların temel ihtiyaçları olan sağlık ve eğitim gibi alanlardan kısılarak silahlanmaya yöneldiği de hepimizin malumudur." değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan yaşanan krizlerin hiçbirini çözme yeteneği kalmamış bir uluslararası sistemden bahsedildiğini belirten Kurtulmuş, "Bu sorunların hiçbirisini çözemediği için giderek büyüyen ve giderek birbirini tetikleyen bir sorunlar yumağı içerisinde yaşıyoruz. Onun için öncelikli olarak yeni bir dünya sisteminin, güç hiyerarşisine dayalı değil, adalete ve hakkaniyete dayalı yeni bir dünya sisteminin kurulmasının şart olduğunu bir kere daha ifade etmek isteriz." diye konuştu.
Dünya sisteminin bu anlamda sorunları çözmekte etkisiz kaldığını dile getiren Kurtulmuş, Orta Doğu bölgesinde yaşanan yeni krizin, küresel yeni krizleri de tetikleyeceğini, yeni çatışmaların da önünü açacağını dile getirdi.
TBMM Başkanı Kurtuluş, "Eğer Orta Doğu'da Filistinlilere karşı yapılan bu zulüm sonlandırılamaz, bu savaş çevre ülkelerine yayılırsa korkarım ki üçüncü büyük savaşın altyapısının hazırlandığı küresel bir çatışmanın da fitilini ateşleyecektir. Onun için küresel sistemin yeni bir siyasal mimariyi ortaya koymak, barışı ve hakkaniyeti esas alan yeni bir sistem oluşturmak mecburiyetindeyiz." görüşünü paylaştı.
Bugün Orta Doğu'da yaşananların, bu sistemin artık çalışmaz olduğunu gösteren en acı örneklerden biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Koskoca Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreteri Guterres, Refa Sınır Kapısı'ndan içeri sokulmamıştır. Daha ne olsun? Bu, Birleşmiş Milletler'in artık yırtılıp çöp tenekesine atıldığının alenen ilanıdır." ifadelerini kullandı.
- "Uluslararası camia olarak bunu durdurmak için hiçbir şey yapamıyoruz"
TBMM Başkanı Kurtulmuş konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gücü elinde bulunduranlar, askeri ve siyasi güçleriyle dünyanın birçok ülkesini baskı altına alanlar ne yazık ki Birleşmiş Milletleri de baskı altına almaya başlamışlar. Biz burada konuşurken her 10 dakikada bir insanın öldüğü Gazze'den bahsediyoruz. Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Üzülerek ve utanarak ifade ediyorum, Dünya Çocuk Hakları Günü'nde şu anda 5 bini aşkın çocuğun Gazze'de öldürüldüğünü biliyoruz. Ve maalesef uluslararası camia olarak bunu durdurmak için hiçbir şey yapamıyoruz. İnanır mısınız, sözün bittiği yerdeyiz, uykularımızın kaçtığı noktadayız. Hatırlayacaksınız birkaç gün evvel Gazze'de Şifa Hastanesi'nin elektrikleri gittiğinde ve insanlara oksijen sağlayan oksijen tüplerinin olduğu oda bombalandığında 30 küsur bebek kuvözlerden alınmak zorunda kaldı. Hepimizin gözleri önünde çığlık çığlığa ağlayarak, bağırarak o çocuklar öldüler. Gazze'de kuvözlerden alınıp ölen çocuklar aslında insanlığın öldüğünün göstergesi."
Yeni bir dünya sisteminin kurulmasının zaruri olduğunu ifade eden Kurtulmuş, insanlar arasında hiyerarşinin ortaya konulmasının da büyük bir haksızlık olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta Ukrayna'daki sivillerin ölmemesi için ilk andan itibaren üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmeye gayret ettiğini belirten Kurtulmuş, hem esir takasının gerçekleşmesi hem de tahıl koridorunun açılarak Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın tansiyonunun düşürülmesi için olağanüstü gayret sarf ettiğini kaydetti.
Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana, 2 yılda öldürülen insanların sayısının, 45 günde Gazze'de öldürülen insanların sayısı kadar olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "İnsanlar arasında bir ayrımcılık yapamayız. Bir tek kişinin bile haksız yere öldürülmesi bütün insanlığın öldürülmesi gibi büyük bir suçtur. Kaldı ki bugün Gazze'de İsrail'in agresif saldırıları karşısında büyük savaş suçları işlenmekte, büyük insani kıyımlar ortaya konulmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Savaşın bir an evvel durdurulması, Gazze'de yaşanan insani dramın sonlandırılması için acil ve etkili bir ateşkesin ilan edilmesi, hastanelerdeki tıbbi malzemeler başta olmak üzere insanların temel ihtiyaç maddelerinin acilen Gazze'ye gönderilmesinin, uluslararası camianın ortak vazifesi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Bugün orada yaşanan insanlık dramları sadece Netanyahu ve hükümetinin işlediği bir suçtan ibaret değildir. Bu işlenen insanlık suçlarını, bu katliamları görmeyenler, destekleyenler, seyirci kalanlar, görmezden gelenler de en az bu katliamları işleyenler kadar sorumludur."
BM Güvenlik Konseyi gözlemcilerinin sesine kulak verilmesini isteyen Kurtulmuş, gözlemcilerin Gazze'de yaşananların bir soykırım olduğunu ifade ettiğini hatırlattı.
Bu platformların sadece konuşup, dağılan platformlar olmanın ötesine geçmek zorunda olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Hem Gazze'de acil ateşkes ve insani yardımların sağlanması hem de Filistin sorunun kalıcı olarak çözülebilmesi için adımlar atılması artık zaruridir. Bu, insanlığın geleceği için şarttır." dedi.
Dünya dengelerinin merkezinin Orta Doğu olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Dünya barışının kapısı Orta Doğu'dur. Orta Doğu'daki kapının kilidi ise Filistin meselesinin çözülmesidir." dedi.
Uluslararası camianın 3 meselenin üzerinde yoğunlaşması gerektiğini belirten Kurtulmuş, bunlardan birsinin 1967 sınırlarında, tam manasıyla egemen, toprak bütünlüğü sağlanmış bir Filistin devletinin kurulması, ikincisinin Yahudi yerleşimcilerin zorla ellerinden aldıkları toprakları sahiplerine devretmesi, üçüncüsünün ise Mescid-i Aksa başta olmak üzere Müslümanların, Hristiyanların ve Yahudilerin kutsal mekanlarının korunmasının uluslararası sistem bakımından temin edilmesi olduğunu dile getirdi.
Uluslararası sistemin bu ve benzeri konuları çözmek için "acil hareket" koduyla çalışmak zorunda olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Korkarım ki bir müddet daha bu sessizlik devam ederse; önümüzde gelecek olan daha vahim sorunları çözmek için vakit artık çok geç olacaktır." diye konuştu.
Bunun için 3 temel teklifin üzerinde yoğunlaşılması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, uluslararası sistemin daha barışçıl hale gelmesi için yeni ve sorun çözücü mekanizma olarak kullanılması, küresel sistemin yeniden yapılanması, sonuçları ortaya çıkan sebepleri tespit etmek ve onları ortadan kaldırmak gerektiğini vurguladı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, daha sonra "Taahhüt ve Sorumlulukların Ötesinde İklim Eylemleri" başlıklı II. Oturumunda konuştu.
İklim değişikliği konusunun, insan yapımı bir felaket olduğunu ve bu felakete karşı henüz yeterince farkındalık sağlanamadığını belirten Kurtulmuş, "Nasıl savaşlar, çatışmalar ve terör, bedelini çocukların, yaşlıların, kadınların, hastaların ödediği bir husussa iklim değişikliği sonucu ortaya çıkan felaketlerin hemen birçoğunda da maalesef çok ciddi şekilde bu kesimlerin etkilendiğini görüyoruz.” diye konuştu.
Bugün dünyadaki önemli konulardan birinin, “sessiz ölüm” denilebilecek iklim değişikliğinden kaynaklanan sorunlar olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, “Son yıllarda hepimizin sonuçlarını giderek daha fazla hissettiği iklim değişikliği ve beraberinde getirdiği olumsuzluklar, sınır tanımayan, gelişmişlik düzeylerinden bağımsız, dil, din, ırk ve renk fark etmeksizin insanlığın tüm fertlerini etkileyen bir özelliğe sahiptir. İklim değişikliğinin yakıcı ve yıkıcı sonuçları artık bir öngörü olmaktan çıkmıştır. Bundan 10-20 sene evvel konuştuğumuz konuların ne yazık ki bugün fazlasıyla gerçekleştiğini görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, iklim değişikliğinin bir sebep değil sonuç olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Son iki asırda değerleriyle, kurumlarıyla, kuruluşlarıyla dünyayı yöneten bir zihniyetin, özellikle vahşi kapitalizm diyebileceğimiz, dünyanın bütün nimetlerini sömürme hem de şimdi tüketme insiyakıyla hareket eden zihniyetin bugün dünyadaki iklim değişikliğinin arkasındaki ana neden olduğunu da görüyoruz. Bugünkü refahlarını diğer ülkeleri ve doğayı insafsızca sömürmelerine borçlu olanların, bugün ortaya çıkan iklim krizinin diyetini diğer ülkelere ödetme gayretlerinin de hakkaniyetli olmadığının altını çizmek isterim.
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki dünyayı babasının malı gibi görenlerin, dünyayı kendilerine miras bırakılmış bir mülk olarak görenlerin, dünyanın bütün nimetlerinden istifade etmek ve buna bağlı olarak aşırı bir şekilde dünyayı tüketme hırsları bugün geldiğimiz noktanın en temel nedenlerinden birisidir."
- "İklim krizi ve yeşil kalkınma konusundaki tecrübemizi dünyanın geri kalanıyla paylaşmaya hazırız”
Türkiye’nin iklim değişikliği konusunda yeni ve adil bir dünyanın kurulabilmesi için gayret sarf ettiğini belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri ile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde bu alana dair önemli atılımlarda bulunmuş ve bulunmaya devam edecektir. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Antlaşması ile uluslararası sorumluluk alan Türkiye, aynı zamanda yenilenebilir enerji, yeşil dönüşüm, düşük karbonlu teknolojilerin kullanımı ve çevreyle dost şehirlerin kurulabilmesi için de şehir politikalarını revize etmektedir.
Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Projesi, 2017 yılından itibaren hem yasal düzenlemeler hem de yarattığı farkındalık ile ülkemiz ekonomisine önemli katkıda bulunmuştur. Daha da önemlisi, çok ciddi oranda sera gazının salınımı engellenmiştir. Sıfır Atık Projesi'nin BM Genel Kurulunda 105 ülkeden destek alması, söz konusu projenin ülkemiz sınırlarını aşarak küresel bir proje olma potansiyeli taşıdığını da göstermektedir.
Uluslararası politikanın pek çok alanında olduğu gibi iklim krizi ve yeşil kalkınma konusunda da edindiğimiz tecrübeyi dünyanın geri kalanıyla paylaşmaya ve bu konuda atılacak öncü adımlarda yer almaya hazır olduğumuzu bir kere daha ifade etmek isterim.”
- "Gençler, kendilerini ülkelerini terk etmek mecburiyetinde hissetmemeli"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, toplantı kapsamındaki “Gençliğin Gücünden Yararlanmak: Daha İyi Bir Gelecek" başlıklı III. Oturumda yaptığı konuşmada da dünya nüfusunun yüzde 16’sını oluşturan gençlerin her alanda daha ileriye gitmesini temin etmenin, başta parlamentolar olmak üzere siyaset kurumunun temel vazifesi olduğunu söyledi.
Dünyanın gençler için adil bir düzen sağlamaktan uzak olduğunu belirten Kurtulmuş, küresel boyutta şahit olunan yoksulluk, eşitsizlik, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, düzensiz göçler ve savaşlar gibi problemlerin, dünya gençliğinin önündeki en büyük sorunlar olarak durduğunu vurguladı.
Ülkeler arasındaki gelir eşitsizliği ile refahın hakkaniyetli şekilde dağıtılamamasının gençlerin önündeki problemlerden biri olduğuna işaret eden Kurtulmuş, küresel sistemin önleyemediği savaşlar ve istikrarsızlıklar nedeniyle son yıllarda yaşanan küresel düzensiz göç ve sığınmacı sorununun da bir diğer mesele olduğunu belirtti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Özellikle dünyanın önemli ülkelerinin Orta Doğu ve Asya'da sebep oldukları siyasi krizler ve uzun istikrarsızlık dönemleri, bu bölgelerde yaşayan genç neslin hayatında derin yaralar açıyor ve aile bütünlüklerinin bozulmasına sebebiyet veriyor. Bu da kaçınılmaz olarak hayatta kalmak için, kendilerine bir istikbal kurabilmek için müreffeh gördükleri ülkelere doğru bütün tehlikeleri, tehditleri göze alarak göç etmelerini ortaya çıkarıyor. Bu konuda yapılması gereken, kaynak ülkelerde gerekli siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel şartların oluşturulması ve güvenliğin tesisi için destek olmaktır. Gençler, kendilerini ülkelerini terk etmek mecburiyetinde hissetmemeli ve ülkelerinde hem bireysel kariyerlerini ilerletmek hem de ülkelerinin gelişmesine katkı sunmak imkanına kavuşmalıdır."
Gençlerin en derinden etkilendiği hususlardan bir diğerinin de ayrımcılık ve ırkçılık gibi ayrıştırıcı akımların son yıllarda artan endişe verici yükselişi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, özellikle Batılı ülkelerde son dönemlerde adeta “öteki” olarak hayatlarına devam etmek zorunda bırakılan, fiziki ve psikolojik şiddetin hedefi haline getirilen gençlerin sayısının giderek arttığını dile getirdi.
Kurtulmuş, hastalıklı zihinlerden türeyen bu anlayışların önünde hep beraber durmak gerektiğini vurguladı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Şüphesiz gençlerimizin karşı karşıya kaldığı problemleri bertaraf etmek için uluslararası camiaya, devletlerimize, parlamentolarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza ve toplumun daha birçok aktörüne önemli sorumluluklar düşmektedir. Birçok alanda atılabilecek sayısız adımlar vardır ancak kanaatimce en önemli adımlardan birisi, en mikro düzeyden başlamamız gereken, aile kurumunun güçlendirilmesi olacaktır.” dedi.
Türkiye’de gençlere yönelik hizmetleri anlatan Kurtulmuş, 30 olan seçilme yaşının önce 25’e, ardından da 18’e indirildiğini, şu anda TBMM’nin bölgedeki ve Avrupa’daki en genç meclislerden biri olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, "Yapılan en büyük yatırımın gençliğe yapılan yatırım olduğunun farkındayız. Bu nedenle ülkemizin kaynaklarını her zaman gençlerin lehine harcadık ve harcamaya devam edeceğiz." diye konuştu.
MIKTA üyesi ülkeler arasındaki işbirliğine ve uyuma büyük önem verdiklerini dile getiren Kurtulmuş, mevcut sorunların çözümüne yönelik bilgi ve tecrübe paylaşımının gençlere daha adil ve barışçıl bir gelecek bırakmak adına önemli olduğuna yürekten inandığını sözlerine ekledi.
Oturumlara Türkiye-Endonezya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, AK Parti Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş ile Türkiye’nin Cakarta Büyükelçisi Talip Küçükcan da katıldı.
- TBMM Başkanı Kurtulmuş, Endonezya Devlet Başkanı Widodo’nun davetine katıldı
Kurtulmuş, oturumların ardından toplantının yapıldığı salondan Endonezya Temsilciler Meclisi Başkanı Puan Maharani, Güney Kore Ulusal Meclis Başkanı Kim Jin-pyo, Meksika ve Avustralya'nın parlamento temsilcileriyle Endonezya Devlet Başkanlığı Sarayı'na geçti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo’nun toplantı kapsamında Meclis Başkanları onuruna verdiği davete katıldı.
Endonezya Devlet Başkanı Widodo’nun MIKTA üyesi ülkelerin parlamento ve heyet başkanlarıyla yaptığı görüşme, basına kapalı gerçekleşti.
- Endonezya Temsilciler Meclisi Binası’na ziyaret
TBMM Başkanı Kurtulmuş, MIKTA Parlamento Başkanları Toplantısı kapsamındaki oturumların ardından, parlamento ve heyet başkanlarıyla Endonezya Temsilciler Meclisi Binasını gezdi.
Endonezya Temsilciler Meclisi Başkanı Maharani, burada, Meclis’in çalışmaları hakkında bilgi verdi.